Balıklar Başkalaşım Geçirir Mi ?

Tolga

New member
Balıklar Başkalaşım Geçirir Mi? Bir Forumdaşın Kalbinden Dökülenler

Selam dostlar,

Bugün sizlerle uzun zamandır içimde büyüyen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki birçoğunuzun çocukluğunda, akvaryum başında saatlerce oturup balıkları izlediği gibi… ben de hayatımın bir döneminde o küçük cam fanusun içinde dönen sessiz bir mucizeye şahit olmuştum.

Ama bu hikâye sadece balıklardan değil; insanların da tıpkı balıklar gibi “başkalaşım” geçirebileceğini anlatıyor.

---

O Gün, Akvaryumun Başında

Bir pazar sabahıydı. Evin sessizliğini kıran tek şey, akvaryum motorunun derinden gelen uğultusuydu. Murat, her zamanki gibi kahvesini yudumlarken balıklarına bakıyordu. O, çözüm odaklı bir adamdı. Hayatta her şeyin bir planı, bir stratejisi olmalıydı. Bir problem varsa, onu çözmeden rahat edemezdi.

Ama o sabah bir şey dikkatini çekti: Akvaryumdaki japon balıklarından biri, diğerlerinden çok farklı hareket ediyordu. Nefes alışları değişmiş, yüzüşü ağırlaşmıştı.

“Bir hastalık olmalı,” dedi kendi kendine. Hemen araştırmaya başladı, forumlara girdi, suyun sıcaklığını ölçtü, filtreyi temizledi.

Her adımı mantıklıydı. Ama içinden bir ses, bunun sadece teknik bir sorun olmadığını fısıldıyordu.

---

Ona Farklı Bakan Kadın

Murat’ın eşi, Elif, içten bir gülümsemeyle yanına geldi. “Bence o balık sadece biraz yalnız,” dedi.

Murat şaşırdı. “Yalnız mı? Balık yalnızlığı hisseder mi?”

Elif omuz silkti. “Belki de hisseder. Biz hissediyorsak, neden onlar da hissetmesin? Hem… bazen bir canlıya dokunmak için konuşmaya gerek yoktur.”

Elif’in dünyası duyguların diliyle örülmüştü. O, insanların ve canlıların birbirine görünmeyen bağlarla bağlı olduğuna inanırdı.

Murat ise sayılarla, ısı dereceleriyle, olasılık hesaplarıyla yaşardı.

Ama o gün, Elif’in söylediği cümle, Murat’ın zihninde yankılandı:

“Balık yalnızdır.”

---

Başka Bir Şekle Bürünmek

Günler geçti. Murat, o balığı her gün izledi. Onun davranışlarındaki değişimi gözlemledikçe, kendi iç dünyasındaki sessiz dönüşümü fark etti.

Bir sabah fark etti ki balığın pulları parlamış, yüzgeçleri açılmış, adeta yeniden doğmuş gibiydi.

“Başkalaşım geçiriyor…” diye mırıldandı.

Elif, gülümseyerek yanına geldi: “Gördün mü? Bazen bir şeyin değişmesi için sadece yanında durmak yeter.”

O an Murat, hayatında ilk kez bir problemi çözmeden sadece hissetmenin güzelliğini yaşadı.

Balığın geçirdiği değişim, ona kendi kalbinde bir şeylerin dönüştüğünü gösterdi.

---

Erkek Mantığı ve Kadın Kalbi

Forumdaşlar, bilirsiniz… Erkekler bazen dünyayı çözülmesi gereken bir denklem gibi görür. Her şeyi bir sonuca, bir cevaba bağlamak isteriz.

Ama kadınlar —ah, o derin sezgileriyle— dünyanın sadece cevaptan ibaret olmadığını, bazen soruların bile şefkatle kucaklanması gerektiğini bilir.

Elif, Murat’a bunu öğretmişti.

Murat ise Elif’e, duyguların da tıpkı balıklar gibi zamanla şekil değiştirdiğini.

O balık, bir sembol olmuştu.

Bir başkalaşımın, bir yeniden doğuşun simgesi.

---

Başkalaşımın İnsan Hali

Belki de hepimiz birer balığız bu hayatta.

Kimi suyun üstünde ışığa koşar, kimi derinlerde saklanır. Kimi kendi kabuğuna çekilir, kimi başkalarının gözünde parlamak ister.

Ama sonunda hepimiz değişiriz.

Bir söz, bir bakış, bir kayıp, bir sevinç… bizi dönüştürür.

Elif’in dediği gibi, “Başkalaşım, dış görünüşte değil, kalpte başlar.”

Murat o gün bunu anlamıştı. Ve o an, Elif’e dönüp şöyle dedi:

“Belki de biz de balık gibiyiz. Yalnız kaldığımızda değil, birbirimizi gördüğümüzde değişiyoruz.”

Elif’in gözleri doldu. “Evet,” dedi, “insan sevdikçe başkalaşır.”

---

Forumdaşlara Bir Mesaj

Belki siz de şu anda kendi akvaryumunuzun başındasınız. Belki o akvaryum bir ilişki, bir iş, bir hayal ya da bir geçmiş.

Ve içinizdeki o küçük balık, değişmek istiyor.

Su bulanık, yollar karanlık olabilir… ama unutmayın, hiçbir balık doğduğu suyun içinde sonsuza dek aynı kalmaz.

Değişim bazen acıtır, bazen korkutur. Ama sonunda, her birimiz o parlayan pullu haliyle yeniden yüzeye çıkarız.

Belki de o yüzden, balıklar sessizdir — çünkü onlar kelimelerle değil, varoluşlarıyla anlatır başkalaşımı.

---

Son Söz: Biz de Balıklarız

Murat ve Elif’in hikâyesi sadece bir çiftin değil, aslında hepimizin hikâyesi.

Bir tarafımız çözüm arar, diğer tarafımız anlam.

Bir yanımız strateji kurar, diğer yanımız kalpten konuşur.

Ama denge, bu iki yanın dansında saklıdır.

Balık başkalaşım geçirir mi?

Evet, geçirir.

Ama asıl sorulması gereken şu:

Biz insanlar, kalbimizin başkalaşımına hazır mıyız?

---

Forumdaşlar, Söz Sıra Sizde

Siz hiç kendi başkalaşımınızı yaşadınız mı?

Bir an, bir kişi, bir kayıp… sizi bambaşka biri yaptı mı?

Yorumlarınızı bekliyorum; belki hep birlikte bu sessiz akvaryumun içinde biraz daha parlarız.
 
Üst