Franz Kafka Milena’ya Mektuplar

Felaket

New member
Franz Kafka Milena’ya Mektuplar kitabı sıkça duyduğum fakat bir türlü başlamaya fırsat bulamadığım bir eserdi. Dönüşüm ile başladı Kafka yolculuğum. Dava, Mavi Oktav Defterleri, Aforizmalar derken, bir de bu mektuplar girdi listeme. En son Orhan Veli’nin Nahit Hanım’a yazdığı mektupları okumuştum. O zamana kadar bu tür eserlere ilgim azdı, fakat işin içine Orhan Veli girince okumadan edemedim. Şimdi bir de Kafka’nın yazdıkları gelmiş önüme. Durur muyum hiç? Böylesine bir zihin, aşkı nasıl anlatır acaba, merak etmez miyim hiç?

FRANZ KAFKA MİLENA’YA MEKTUPLAR İNCELEME
Öncelikle, bu mektuplar Kafka’nın diğer eserlerinden oldukça farklı. Özellikle Dava’da yaşadığım, kitabın içine bir türlü girememeyi bu kitapta yaşamadım. Zaten konu aşk olunca içine girememek mümkün mü? Değil elbette. Üzerine bunca yazı yazılmış bir konuyu, her devirde farklı ifadelerle anlatılanı bir de Kafka anlatırsa, şüpheye düşerim. Kitaba aşk romanı gözüyle değil altından muhakkak başka çözümlemeler çıkacak düşüncesi ile yaklaşırım.

Yanıldım, yanılmama sebep Kafka’nın, bu yazıları yayınlamak için yazmamış olmasındandı belki. Basılmasını isteseydi bu kadar açar mıydı içini, bu kadar samimi dökebilir miydi hislerini satırlara? Bilmiyorum. Bir mantık kurardı sanıyorum, karmaşıklaştırır, dolandırır, şaşırtır, sonra da öylece bırakıverirdi okuru.
 
Üst