Konkordato Süresi En Fazla Kaç Ay ?

Sude

New member
Konkordato Süresi ve Hukuki Çerçevesi: En Fazla Kaç Ay Olabilir?

Konkordato, zor durumda olan bir borçlunun, borçlarını ödeyememesi durumunda, alacaklılarıyla bir ödeme planı üzerinde anlaşmaya vararak iflasın önüne geçmek için başvurabileceği bir hukuki süreçtir. Türkiye’de konkordato süreci, 7101 sayılı Kanun ile düzenlenmiş olup, borçlunun finansal yeniden yapılanma sürecine girmesini sağlayarak işletmesinin devamlılığını sağlamayı hedefler. Ancak, bu sürecin ne kadar süreyle devam edeceği ve sürenin uzatılabilirliği, hem borçlu tarafın hem de alacaklıların çıkarları doğrultusunda çeşitli hukuki düzenlemelere tabidir.

Konkordato Süresi Ne Kadardır?

Konkordato süresi, Türk İcra İflas Kanunu’na ve 7101 sayılı Konkordato Kanunu’na göre belirlenen çerçevede en fazla 1 yıl olarak belirlenmiştir. İlk başvurunun ardından, mahkeme borçlunun iflasını erteleyebilir ve alacaklılarla borç yapılandırması yapılması için bir süre belirler. Bu süre, genellikle 3 ay olarak başlatılır ancak mahkeme, borçlu şirketin durumuna göre bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere 6 ay daha uzatabilir. Yani, bir konkordato sürecinin toplamda en fazla 12 ay (1 yıl) devam etmesi mümkündür. Bu süre zarfında, borçlu işletme alacaklılarıyla anlaşma sağlamaya çalışır, ödeme planı oluşturur ve borçların bir kısmının ya da tamamının yeniden yapılandırılmasını talep eder.

Konkordato Süresinin Uzatılması Mümkün Müdür?

Evet, konkordato süresi uzatılabilir. 7101 sayılı Kanun, borçlu işletmenin finansal durumunun düzelmesi için belirli bir süre tanır ve gerekirse mahkeme bu süreyi uzatabilir. Ancak, bu uzatma kararı her zaman borçlunun talebi üzerine yapılmaz; mahkeme, borçlu işletmenin gerçekçi bir ödeme planı oluşturup oluşturmadığını, alacaklılarla anlaşmaya varıp varmadığını, borçların yapısını ve borçlunun ödeme gücünü dikkate alarak uzatmaya karar verir.

Bununla birlikte, mahkeme sürenin uzatılmasına karar verirken yalnızca alacaklılar tarafından itiraz edilmese bile, işyerinin mali açıdan daha fazla zarar görmemesi ve iflas etmemesi adına dikkatli bir değerlendirme yapar. Süre uzatımının makul bir temele dayanması gerektiği belirtilir. Aksi takdirde, mahkeme, borçlunun zararına olabilecek bir süreçte karar alabilir.

Konkordato Süresi İçerisinde Ne Gibi Adımlar Atılır?

Konkordato süresi boyunca alınacak adımlar, borçlunun iflasını önlemek ve borçlarını daha yönetilebilir bir hale getirmek için kritik öneme sahiptir. Bu süreçte en önemli aşamalar şunlardır:

1. **İlk Başvuru ve Mahkeme Kararı:** Borçlu, konkordato talebiyle birlikte mahkemeye başvurur. Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra 3 aylık bir süre için konkordato ilanına karar verebilir. Bu süre, borçlu ile alacaklılar arasında anlaşmaya varılabilmesi için yeterli bir başlangıç süresi sağlar.

2. **İcra Takibinin Durması:** Konkordato ilanı sonrası, borçlu aleyhine devam eden icra takipleri durdurulur. Bu, borçlunun rahat bir şekilde ödeme planı oluşturabilmesi için gerekli bir adım olarak kabul edilir.

3. **Alacaklılarla İhtilafların Çözülmesi:** Konkordato sürecinde alacaklılar, borçlu tarafından sunulan ödeme planına onay verir ya da itiraz edebilirler. Mahkeme, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye çalışır.

4. **Konkordato Komiseri Atanması:** Mahkeme, süreç boyunca bir konkordato komiseri atayarak, sürecin denetim altında yürütülmesini sağlar. Bu komiser, borçlu ve alacaklılar arasında bir denge oluşturulmasına yardımcı olur.

5. **Ödeme Planının Uygulanması:** Borçlu, mahkeme onayına sunacağı bir ödeme planı hazırlayarak, alacaklılarla anlaşmaya varmaya çalışır. Bu ödeme planı, alacaklıların büyük çoğunluğunun onayını aldıktan sonra mahkeme tarafından kabul edilir.

Konkordato Süresi Uzatılabilir Mi?

Evet, konkordato süresi, mahkeme tarafından bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Bu uzatma, borçlunun finansal olarak toparlanması için yeterli zamanın verilmesi amacını taşır. Ancak bu uzatma, borçlunun sürecin başında belirli bir plan ortaya koyarak bu plana sadık kalmasıyla mümkündür. Eğer mahkeme, borçlunun ödeme planının uygulanabilir olduğuna karar verirse, süreyi 6 ay daha uzatabilir.

Konkordato Başvurusu Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Konkordato başvurusu, bir işletmenin ödeme gücünün tükenmeye başlaması, yani iflas riskiyle karşı karşıya kalması durumunda yapılabilir. Borçlunun, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmesi ve alacaklılarla anlaşma sağlayamaması durumunda, konkordato talebinde bulunulabilir. Bu talep, borçlunun mali durumu ve borçlarının büyüklüğüne göre mahkeme tarafından değerlendirilir.

Konkordato başvurusu, borçlunun alacaklılarıyla yapılacak anlaşmaların gerekliliği ve ödenmesi gereken borçların yönetilebilmesi için önemlidir. Bu, işletmenin faaliyetlerine devam etmesi için son bir fırsat olabilir. Ancak başvuru, yalnızca borçlunun mevcut durumunun düzeltilmesi için gerekli olan sürenin geçerli olması durumunda yapılabilir.

Konkordato Süresinin Önemi ve Etkileri

Konkordato süresinin en fazla 12 ay olarak belirlenmesi, hem borçlular hem de alacaklılar açısından kritik bir öneme sahiptir. Borçlu işletme, bu süre içerisinde borçlarını yapılandırmaya çalışarak işleyişini sürdürebilir. Ancak, bu sürenin sonunda başarılı bir ödeme planı oluşturulamazsa, iflas süreci devreye girebilir. Bu da işletmenin faaliyetlerine son verilmesi ve borçların yasal yollarla tahsil edilmesi anlamına gelir.

Konkordato sürecinin sonunda başarılı bir sonuç elde edilirse, borçlu işletme ödemelerini yaparak finansal açıdan yeniden yapılandırılmış olur. Ancak, borçlu işletmenin mali durumu yeterli seviyede düzelmediyse, alacaklılar tarafından konkordato sürecine itiraz edilebilir ve borçlu iflas edebilir.

Sonuç Olarak: Konkordato Süresi ve Hukuki Çerçevesi

Konkordato süresi, borçlu işletmelerin mali zorluklardan kurtulması ve alacaklılarla anlaşmaya varması için verilen bir süreyi ifade eder. Türkiye'deki yasal düzenlemelere göre bu süre, ilk başvuru sonrası 1 yıl olarak belirlenmiştir ve bu süre, mahkeme kararı ile uzatılabilir. Ancak, bu sürenin sonunda işletme borçlarını ödeyememişse, iflas süreci devreye girebilir. Konkordato, her iki taraf için de dikkatlice değerlendirilmesi gereken bir süreçtir; bu nedenle sürenin nasıl değerlendirildiği, borçlu ve alacaklılar için büyük bir önem taşır.
 
Üst