Melis
New member
Dondurulmuş Bezelye Yeniden Dondurulur mu? Erkek Mantığı vs Kadın Sezgisi: Büyük Forum Tartışması!
Arkadaşlar selam!
Bugün marketten aldığım bir paket dondurulmuş bezelye yüzünden felsefi bir krize girdim. Akşam yemek yaparken yarısını kullandım, sonra düşündüm: “Acaba kalanını tekrar dondursam mı?” derken içimden bir ses “Yapmaaa!” dedi, diğer ses “Olur ya, ne olacak!” diye fısıldadı. Sonra fark ettim, bu tam bir erkek-kadın tartışması malzemesi!
Yani şöyle düşünün: Erkek, olaya mühendis gözüyle bakıyor, mantık ve stratejiyle; kadın ise empati, sezgi ve evin huzuru üzerinden yaklaşıyor. Ortada ise zavallı bir bezelye var... kaderi bu forumda belirlenecek!
---
1. Erkekler Cephesinden: Operasyon Bezelye Kurtarma Planı
Erkek dünyasında olay nettir: “Ziyan olmasın.”
O bezelyeler alınırken fiyat-performans analizi yapılmıştır. Şimdi onları atmak? Asla!
Bir erkek bu durumu şöyle analiz eder:
1. Sorun: Bezelye çözülmüş.
2. Amaç: Tekrar dondurmak.
3. Çözüm: Hemen bilimsel düşün!
Hemen internete girer, “dondurulmuş bezelye yeniden dondurulur mu” diye arar, ilk üç sonuçtan “en uygun maliyetli” cevabı seçer.
Sonra evde mini bir laboratuvar kurulur.
Bezelyenin yüzey sıcaklığı termometreyle ölçülür (tabii ki termometre yoktur, ama el dokunuşu yeterlidir çünkü erkekler doğuştan "ısı sensörü" olduklarına inanır).
— “Sıcak değil abi, soğuk soğuk, tekrar dondur gitsin!” der.
Sonra stratejik plan devreye girer:
- “Eğer bezelye tekrar dondurulursa, besin değerinin %5’i kaybolur ama bu %5 akşamki köftenin yanında fark edilmez.”
- “Zaten kaynatarak öldürüyoruz mikrobu, dert etme.”
- “Bak, buz çözülürken daha vitaminli olurdu diyen var internette.”
Ve sonuç?
Bezelye dondurucuya geri döner, yanında erkek gururuyla:
> “Ben çözdüm bu işi.”
---
2. Kadınlar Cephesinden: Empatiyle Bezelyeyi Kurtarmak
Kadın yaklaşır... ama bezelyeye değil, hayata yaklaşır.
O bezelye onun için sadece bir sebze değil, mutfağın kalbidir.
Kadın, olaya duygusal, empatik ve ilişkisel olarak yaklaşır:
> “Canım benim... iki saat dışarıda kaldın, çözülmüşsündür sen şimdi. Seni tekrar dondurmak olmaz, yazık.”
Bezelye adeta bir arkadaş gibidir, bir çocuğun gözyaşı gibi değerlidir. Kadın o an sadece mutfağı değil, dünyayı korumaktadır.
O yüzden der ki:
> “Hayır, tekrar dondurulmaz. Hijyen çok önemli. Ben o bezelyeyi hemen çorbaya katarım, olur biter.”
Bir anda mutfakta yaratıcı bir süreç başlar:
- “Bezelye çorbası yaparım.”
- “Bezelye püre olur.”
- “Bezelye salatası, evet evet!”
Ve mutfak, Michelin yıldızlı restorana dönüşür.
Bu arada erkek içerden seslenir:
> “Yahu tekrar dondur gitsin!”
> Kadın döner:
> “Sen mikrop musun, dondurmak istiyorsun her şeyi!”
İşte o an, bezelye ikinci kez kurtulmuştur — hem dondurulmamaktan, hem tartışmadan!
---
3. Bilimsel Ara Değerlendirme (Ama Hâlâ Gülerek)
Aslında bilim ne diyor?
Bezelye (ve diğer sebzeler), çözülüp oda sıcaklığında uzun süre kaldıysa tekrar dondurulmamalı.
Çünkü bu durumda bakteriler parti veriyor, eğleniyor, çoğalıyor!
Ama eğer bu çözülme buzdolabında, kısa süreli olduysa... o zaman ikinci şans tanınabiliyor.
Yani erkekler haklı olabilir, ama kadınların tedirginliği de tamamen yerinde.
(Bazı forum üyeleri şu anda “Ben 3 kere dondurdum, hâlâ yaşıyorum” diye yazmaya başlamıştır bile.
)
---
4. Forumun Ortasında Felsefi Soru: Bezelye Hayatın Ta Kendisi mi?
Bir düşünün...
Hepimiz birer bezelyeyiz aslında.
Bazen donuyoruz (soğuk davranışlar), bazen çözülüyoruz (duygusal anlar).
Ama önemli olan, tekrar donmadan önce ısınmayı öğrenebilmek.
Kim bilir, belki bezelye bizi hayata dair bir şey öğretmeye çalışıyor:
> “İkinci şans her zaman iyi değildir, bazen taze başlamak gerekir.”
(Bu kısmı okuyan forumdaşların %70’i “Sen iyi misin?” diye cevap yazacak biliyorum.
)
---
5. Sonuç: Erkek Stratejisi + Kadın Sezgisi = Mükemmel Bezelye Barışı
Sonuç olarak, erkekler “kaynakları koruma” açısından haklı olabilir, kadınlar da “hijyen ve yaşam kalitesi” açısından.
Peki çözüm ne?
Ekip çalışması!
- Erkek dondurucuya yer açar.
- Kadın bezelyeyi yaratıcı bir yemeğe dönüştürür.
- Ortak sonuç: Akşam yemeğinde barış sağlanır.
Ve en güzeli: Forumdaşların yarısı “Ben de denedim, dondu, ama sonra aşka dönüştü” diye yorum yapar.
---
6. Forumdaşlara Çağrı: Sizin Bezelye Hikayeniz Ne?
Haydi bakalım, top sizde!
Sizce tekrar dondurulur mu?
Erkek mantığı mı kazansın, kadın sezgisi mi?
Yoksa ortada buluşup “Bezelye Manifestosu” mu yazalım?
Aşağıya yazın, bakalım kim hangi tarafta:
= “Dondur gitsin, vitamin kaybı olur ama tasarruf candır!”
= “Yok canım, sağlık her şeyden önemli, at gitsin!”
= “Ben zaten hemen pişiriyorum, arada kalmadım!”
Son olarak, unutmadan:
Bezelye sadece bir sebze değil... bir yaşam felsefesi.
Arkadaşlar selam!

Bugün marketten aldığım bir paket dondurulmuş bezelye yüzünden felsefi bir krize girdim. Akşam yemek yaparken yarısını kullandım, sonra düşündüm: “Acaba kalanını tekrar dondursam mı?” derken içimden bir ses “Yapmaaa!” dedi, diğer ses “Olur ya, ne olacak!” diye fısıldadı. Sonra fark ettim, bu tam bir erkek-kadın tartışması malzemesi!

Yani şöyle düşünün: Erkek, olaya mühendis gözüyle bakıyor, mantık ve stratejiyle; kadın ise empati, sezgi ve evin huzuru üzerinden yaklaşıyor. Ortada ise zavallı bir bezelye var... kaderi bu forumda belirlenecek!
---
1. Erkekler Cephesinden: Operasyon Bezelye Kurtarma Planı
Erkek dünyasında olay nettir: “Ziyan olmasın.”
O bezelyeler alınırken fiyat-performans analizi yapılmıştır. Şimdi onları atmak? Asla!
Bir erkek bu durumu şöyle analiz eder:
1. Sorun: Bezelye çözülmüş.
2. Amaç: Tekrar dondurmak.
3. Çözüm: Hemen bilimsel düşün!
Hemen internete girer, “dondurulmuş bezelye yeniden dondurulur mu” diye arar, ilk üç sonuçtan “en uygun maliyetli” cevabı seçer.

Sonra evde mini bir laboratuvar kurulur.
Bezelyenin yüzey sıcaklığı termometreyle ölçülür (tabii ki termometre yoktur, ama el dokunuşu yeterlidir çünkü erkekler doğuştan "ısı sensörü" olduklarına inanır).
— “Sıcak değil abi, soğuk soğuk, tekrar dondur gitsin!” der.
Sonra stratejik plan devreye girer:
- “Eğer bezelye tekrar dondurulursa, besin değerinin %5’i kaybolur ama bu %5 akşamki köftenin yanında fark edilmez.”
- “Zaten kaynatarak öldürüyoruz mikrobu, dert etme.”
- “Bak, buz çözülürken daha vitaminli olurdu diyen var internette.”
Ve sonuç?
Bezelye dondurucuya geri döner, yanında erkek gururuyla:
> “Ben çözdüm bu işi.”
---
2. Kadınlar Cephesinden: Empatiyle Bezelyeyi Kurtarmak
Kadın yaklaşır... ama bezelyeye değil, hayata yaklaşır.
O bezelye onun için sadece bir sebze değil, mutfağın kalbidir.

Kadın, olaya duygusal, empatik ve ilişkisel olarak yaklaşır:
> “Canım benim... iki saat dışarıda kaldın, çözülmüşsündür sen şimdi. Seni tekrar dondurmak olmaz, yazık.”
Bezelye adeta bir arkadaş gibidir, bir çocuğun gözyaşı gibi değerlidir. Kadın o an sadece mutfağı değil, dünyayı korumaktadır.
O yüzden der ki:
> “Hayır, tekrar dondurulmaz. Hijyen çok önemli. Ben o bezelyeyi hemen çorbaya katarım, olur biter.”
Bir anda mutfakta yaratıcı bir süreç başlar:
- “Bezelye çorbası yaparım.”
- “Bezelye püre olur.”
- “Bezelye salatası, evet evet!”
Ve mutfak, Michelin yıldızlı restorana dönüşür.
Bu arada erkek içerden seslenir:
> “Yahu tekrar dondur gitsin!”
> Kadın döner:
> “Sen mikrop musun, dondurmak istiyorsun her şeyi!”

İşte o an, bezelye ikinci kez kurtulmuştur — hem dondurulmamaktan, hem tartışmadan!
---
3. Bilimsel Ara Değerlendirme (Ama Hâlâ Gülerek)
Aslında bilim ne diyor?
Bezelye (ve diğer sebzeler), çözülüp oda sıcaklığında uzun süre kaldıysa tekrar dondurulmamalı.
Çünkü bu durumda bakteriler parti veriyor, eğleniyor, çoğalıyor!

Ama eğer bu çözülme buzdolabında, kısa süreli olduysa... o zaman ikinci şans tanınabiliyor.
Yani erkekler haklı olabilir, ama kadınların tedirginliği de tamamen yerinde.
(Bazı forum üyeleri şu anda “Ben 3 kere dondurdum, hâlâ yaşıyorum” diye yazmaya başlamıştır bile.

---
4. Forumun Ortasında Felsefi Soru: Bezelye Hayatın Ta Kendisi mi?
Bir düşünün...
Hepimiz birer bezelyeyiz aslında.
Bazen donuyoruz (soğuk davranışlar), bazen çözülüyoruz (duygusal anlar).
Ama önemli olan, tekrar donmadan önce ısınmayı öğrenebilmek.
Kim bilir, belki bezelye bizi hayata dair bir şey öğretmeye çalışıyor:
> “İkinci şans her zaman iyi değildir, bazen taze başlamak gerekir.”
(Bu kısmı okuyan forumdaşların %70’i “Sen iyi misin?” diye cevap yazacak biliyorum.

---
5. Sonuç: Erkek Stratejisi + Kadın Sezgisi = Mükemmel Bezelye Barışı
Sonuç olarak, erkekler “kaynakları koruma” açısından haklı olabilir, kadınlar da “hijyen ve yaşam kalitesi” açısından.
Peki çözüm ne?
Ekip çalışması!
- Erkek dondurucuya yer açar.
- Kadın bezelyeyi yaratıcı bir yemeğe dönüştürür.
- Ortak sonuç: Akşam yemeğinde barış sağlanır.
Ve en güzeli: Forumdaşların yarısı “Ben de denedim, dondu, ama sonra aşka dönüştü” diye yorum yapar.
---
6. Forumdaşlara Çağrı: Sizin Bezelye Hikayeniz Ne?
Haydi bakalım, top sizde!

Sizce tekrar dondurulur mu?
Erkek mantığı mı kazansın, kadın sezgisi mi?
Yoksa ortada buluşup “Bezelye Manifestosu” mu yazalım?

Aşağıya yazın, bakalım kim hangi tarafta:



Son olarak, unutmadan:
Bezelye sadece bir sebze değil... bir yaşam felsefesi.
