Eski Türklerde Yarmak Ne Demek ?

Tolga

New member
Eski Türklerde Yarmak Ne Demek?

Eski Türklerde "yarmak" kelimesi, birçok farklı anlam taşıyan ve toplumun sosyal yaşamında önemli bir yer tutan bir kelimedir. Bu terim, kelime olarak ilk bakışta basit bir anlam taşıyor gibi görünebilir, ancak eski Türk kültüründe hem günlük hayatta hem de savaşlarda farklı bağlamlarda kullanılmıştır. Yarmak, savaşta, avda, hatta sosyal hayatta farklı bir etki yaratacak şekilde yerini almıştır.

Yarmak Kelimesinin Anlamı

"Yarmak", Türkçeye Orta Asya'dan geçmiş bir kelimedir ve sözlük anlamı olarak "bölmek", "yarmak" veya "delmek" gibi anlamlara gelir. Eski Türklerde bu kelime, genellikle bir şeyin ya da bir alanın ikiye ayrılması, bir şeyi delip geçmek anlamında kullanılırdı. Örneğin, bir dağın yarmak gibi bir kullanım, dağın içinden geçmek veya dağlanmak gibi bir anlam taşır. Bunun yanında, savaşlarda düşman hatlarını yarmak da, bir hedefi geçmek ya da bu hattı ikiye ayırarak bir üstünlük kurmak anlamında kullanılır.

Yarmak Kelimesinin Savaş ve Strateji Bağlamındaki Kullanımı

Eski Türkler, özellikle Orta Asya'da büyük savaşlar yapmış ve bu savaşlarda oldukça etkin stratejiler geliştirmişlerdir. "Yarmak", savaşlarda bir bölgeyi, düşmanı veya hattı delme anlamında önemli bir terim olmuştur. Türkler, özellikle göçebe toplumlar olarak savaşta hızlarını ve atlılıklarını kullanarak düşman hatlarını yarmak konusunda büyük ustalık kazanmışlardır. Bu strateji, düşmanı kuşatarak veya bir bölgeyi geçerek onları zayıflatma amacını taşırdı.

Savaşta kullanılan "yarmak" kelimesi, düşman ordusunun kalbine inmek, düşmanın savunmalarını aşmak için kullanılan bir terimdir. Bu, aynı zamanda savaş taktiği olarak önemli bir yer tutar. Türkler için yarmak, düşmanı moral açısından da zayıflatma amacı taşır, çünkü bir orduya "yarmak", onları başlarından vurarak, onları en savunmasız noktalarda hedef almak anlamına gelir.

Yarmak ve Sosyal Hayat

Yarmak kelimesi, sadece savaşlarla sınırlı kalmamış, sosyal yaşamda da önemli bir yere sahiptir. Eski Türklerde, özellikle göçebe toplumlarda, aileler arasında yapılan ve ortaklaşa gerçekleştirilen işler de "yarmak" terimiyle ifade edilmiştir. Örneğin, bir hayvanın derisini yarmak, onu uygun hale getirmek ve kullanılabilir kılmak anlamında kullanılırdı. Aynı şekilde, odun kesme veya diğer tarım işlerinde de bu kelime, bir işi yapmak, bir malzeme üzerinde işçilik yapmak anlamında kullanılmıştır.

Bu tür sosyal işler, ailelerin ya da klanların işbirliğiyle yapılır ve işin amacı sadece işlevsel değil, aynı zamanda toplumsal bir bağ kurmaktır. Yarmak, bir şeyin işlenmesi, bir bölgenin veya alanın kullanımına sunulması gibi anlamlar taşır ve bu da toplumda işbirliğini ve dayanışmayı artırır.

Yarmak Kelimesinin Modern Türkçedeki Kullanımı

Modern Türkçede "yarmak" kelimesi hala kullanılmaktadır, ancak anlamı daha çok mecaz bir boyut kazanmıştır. Genellikle "yarmak", bir şeyi ikiye ayırmak, bir olayda bir noktayı geçmek ya da bir şeyi başarmak anlamında kullanılır. Ayrıca eski anlamını, yani bir nesneyi veya alanı delip geçmek anlamını da korur. Örneğin, "yarmak" kelimesi modern bir tabir olarak, zorlukların aşılması ya da engellerin geçilmesi anlamında da kullanılmaktadır.

Bu kelime, Türkçe halk edebiyatında da çeşitli anlatımlar ve deyimlerde yer almaktadır. Örneğin "sözde yarmak", bir olayı, durumu ya da kişiyi bir şekilde aşmak anlamında kullanılan bir tabirdir. Bu tür kullanımlar, kelimenin eski anlamından tamamen farklı bir yere evrilmiş olsa da, geçmişteki kullanımların izlerini taşır.

Eski Türklerde Yarmak ve Türk Askeri Kültürü

Eski Türklerde askerlik, bir yaşam biçimi olarak kabul edilirdi ve savaşçılık, toplumun temel yapısını oluştururdu. Atlı savaşçılar, yani "Göktürkler" gibi erken Türk devletlerinin ordusu, savaşlarda hızlı hareket kabiliyetleriyle tanınırdı. Bu ordu, düşman hatlarını "yarmak" için hem hız hem de cesaretle hareket ederdi. Yarmak, düşman ordusunun kalbine inmek ve onları bölüp, kendi çıkarlarını elde etmek için çok önemli bir stratejik yaklaşımdı.

Bununla birlikte, Türkler için savaş sadece fiziksel bir güç gösterisi değil, aynı zamanda toplumsal bir anlam taşırdı. Her başarılı "yarmak" hareketi, bir zaferi simgeler ve bu zafer toplum içinde büyük bir saygı uyandırırdı. Bu bağlamda, yarmak kelimesinin yalnızca fiziksel bir anlam taşımadığı, aynı zamanda moral, inanç ve özgüven gibi kavramlarla iç içe olduğu görülür.

Yarmak ve Atlı Savaşçı Kültürü

Eski Türklerde, özellikle Göktürkler ve Uygurlar gibi topluluklarda, atlı savaşçılar önemli bir yer tutardı. Yarmak, bu savaşçılara özgü bir strateji olarak, düşmanın hatlarını kesip geçmek için mükemmel bir yöntemdi. Türkler, atlı savaşçılarının hızını ve çevikliğini kullanarak düşmanı şaşırtır, bir anda yarmak için gerekli boşlukları yaratırlardı. Bu, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir tür toplumsal taktiği de içerirdi; çünkü yarmak, bir topluluğun düşmanı alt etmek için ortak bir çaba harcamasını gerektirirdi.

Bu tarz taktikler, Türklerin hızlı ve etkili savaşçıları olmalarını sağlarken, aynı zamanda düşmanlarını psikolojik olarak da yarmayı amaçlıyordu. Düşman ordusu, sürekli bir saldırı altında olduklarını hissettiklerinde moral bozukluğu yaşar ve savaşın kazananı olmak daha kolay hale gelirdi.

Sonuç

Eski Türklerde "yarmak" kelimesi, hem fiziksel hem de manevi anlamlar taşıyan bir terimdir. Savaşlarda, sosyal yaşamda ve Türk askeri kültüründe yarmak, güçlü bir strateji, taktik ve toplumun sosyal yapısını pekiştiren bir unsurdu. Bugün dahi kullanılan bu terim, eski Türklerin savaşçı ruhunu ve toplumda işbirliğini yansıtan bir miras olarak varlığını sürdürmektedir. Yarmak, geçmişte olduğu gibi, hala Türk kültüründe önemli bir yer tutar.
 
Üst